“Bizim için oynaması zor, hedefi ve rekabetçiliği olmayan bir maçtı. Beş yıl sonra böyle bir maçı oynamak ve üst üste iki yıl Euroleague şampiyonluğu kazanmış bir şampiyon olarak oynaması zor bir maçtı. Uzun süre sonra ilk kez böyle bir maç oynadık. Maç boyunca iyi basketbol oynadık, odaklandığımızda bizim için çok kritik olan kısalarımızın sakat olmadığında böyle bir oyun oynayabileceğimizi gösterebildik. Hücum ve savunmada iyiydik, sonunda da maçı kazandık. Ama tabi ki bu bizim için tatmin edici değil. Sezonun son Euroleague maçı, özellikle de dört yıl boyunca tarih yazdıktan sonra böyle bir maç oynadığımız için çok üzgünüm. Tabi takımın baş antrenörü olarak bu sonuç da benim hatam.

Hassas bir dönem geçiriyoruz doğal olarak, bende bu dönemde hassas bir takım açıklamalar yapabiliyorum. Takımla devam edip etmeme kararını sezon sonunda başkanımızla birlikte karar vereceğiz. Bu hafta içinde görüştük, konuştuk, henüz net bir kararımız yok. Ama bu sezon bayağı bir yıprandık. Spor bu, sporda geçmişte yapılanları tarih yazacaktır ama bugün açısından başarısızız, bu yüzden belki de sezon sonunda herkes için bir değişim gerekebilir. Buna birlikte karar veririz, ben Anadolu Efes’te sadece profesyonel bir antrenör olarak görev yapmadım, belki 20 yılım geçti, biz bir aile gibiyiz. Ben gitsem de her zaman için Anadolu Efes benim bir ailem, geçmişte de gittim döndüm, gittim tekrar döndüm. Şu an için net bir karar yok ama bir değişim ihtiyacı görünüyor gibi.

Artık lige konsantre olacağız, lig şampiyonu olmaya çalışacağız. Euroleague’de ise dört yıl boyunca üzerimize düşeni yaptık. Bir Türk takımı olarak Türk halkına, Türk sporseverlerlerine büyük bir gurur yaşattık. Bu sene bunu gerçekleştiremedik, özür diliyoruz. Diğer bir takımımız Fenerbahçe Beko yoluna devam ediyor. Ümit ederim ki bizim son iki sezonda yaptıklarımızı bu sefer de Fenerbahçe yapar, onlar şampiyon olur, bu sefer de Türk halkı onlarla mutlu olur.”